3 yıl önce
Herkese merhabalar arkadaşlar, bugüne kadar sizlerle çok sayıda blog yazısını buluşturup, Instagram üzerinden canlı yayın gerçekleştirdik. Bu süreç içerisinde yüzlerce öğrencimizden gelen mesajlar arasında hep bir tanesinin öne çıktığını fark ettik: Sınav Kaygısı. Koçum Yanımda’nın blog sayfasında konuyla ilgili çeşitli yazılar görmeniz mümkün.
Sürekli olarak sınav kaygısıyla ilgili soruların gelmesinin bir sebebi olmalı diye düşündük. Bir sınav neden bu kadar çok sayıda kişinin kaygı yaşamasına neden olabilir?
Tek bir değişkenle bu durumu açıklamak mümkün değil elbette. Ancak bizce bunun makul nedenlerinden biri “hata yapma, başarısız olmaya” ilişkin korkular olabilir. Bu sebeple bugün “yanlış yapmanın, başarısız olmanın” farklı bir yüzü olabilir mi bunları konuşalım istiyorum.
Bir düşünün bakalım hata yapma, başarısız olma korkularınız sebebiyle bugüne kadar kaç kez deneme sınavlarına girmekten geri durdunuz? “Ya yanlışsa söyleyeceğim cevap.” diye düşünerek kaç kez parmağınızı kaldırmadınız sınıfta?
Bugün maalesef çok sayıda öğrencinin yanlış yapmaktan korktuğunu, korktuğu için de kendisine ilişkin olumsuz etiketler oluşturduğunu görüyoruz. “Beceriksizim ben, hiçbir sınavdan iyi not alamam ki!”, “Deneme sınavında yine aynı neti yapmışım, hiç mi ilerleme kaydedemez bir insan?” gibi ifadeler duruma örnek olarak verilebilir.
Zaten çok da kolay olmayan bu sınava hazırlık sürecini duygusal anlamda daha da zor hâle getiren bu kaygıya bir son vermek için ilk olarak yapmamız gereken bu korkunun sebeplerinin neler olabileceğine bakmak olabilir
1. Hoşgörülü, Destekleyici Olmayan Bir Sosyal Çevrede Yetişmek: Yanlış yapmanın kabul görmesini bırakın sürekli desteklendiği bir ortamda yetişen bir öğrenci ile hata yaptığı için sürekli cezalandırılan bir öğrenciyi düşünmenizi istiyorum. Sizce hangisinin başarıya ilişkin kaygıları daha fazla olur? Cevabınızı duyar gibiyim…
2. Destekleyici Tutumları Olmayan Ebeveynlere Sahip Olmak: Başarısız olduğu, karnesinde düşük not getirdiği için ceza alan bir çocuğun üniversite sınavına girmesi durumunda bunu “dünyanın sonu” olarak görmesi mantık dışı gelmez hiçbirimize. Ailelerimizin süreçteki rolü sandığımızdan çok daha büyük. Öğrenci sizsiniz belki ama sınava ailenizle birlikte bir bütün olarak hazırlandığınızı lütfen unutmayın.
3. Mükemmeliyetçi Tutuma Sahip Olmak: Çevreden bağımsız olarak da eğer ki mükemmeliyetçi bir tutuma sahipseniz kendinize ilişkin geliştirdiğiniz “başarı” tanımı ile çevrenize karşı geliştirdiğiniz “başarı” tanımı farklı olacaktır. Burada bir örnek vermek ve konuyu sizler için daha açık hâle getirmek istiyorum: Öğrencilerimle yaptığım görüşmeler sırasında hatalarına çok fazla vurgu yaptıklarını, kendilerine ilişkin sürekli olarak olumsuz yargı geliştirdiklerini hissettiğimde onlara şu soruyu sormayı tercih ediyorum: “Peki …. cümlelerin arasında yanlışlarını çok fazla vurguladığını, hatalarını bir türlü düzeltemediğini söylediğini fark ettim. Söylemiş olduğun bu cümleleri arkadaşının sana söylediğini bir düşün bakalım. Ona ne söylerdin?” Soruyu yönelttiğim öğrencilerimin genellikle kendilerine karşı çok daha sert bir tutuma sahip olduklarını ancak konuya objektif bir gözle baktıklarında ise daha yapıcı bir tutum geliştirdiklerini fark ediyorum.
Yanlış yapmaya ilişkin geliştirdiğimiz bu kaygıların sebeplerini konuştuk. Hataların üzerimizde oluşturduğu baskının nedenlerini anlamaya çalıştık.
Peki gelelim yanlışlarımızın bize neler öğrettiğine?
* FARKINDALIK:
Yanlışların bize ilk katkısı kişide “farkındalık” oluşturmasıdır. Hata yaptıkça kendimizi, yeterliklerimizi daha iyi tanıyabilir, gelişim için doğru araçları belirleyebiliriz.
AYT Matematik’te eksik olduğunuz konuları deneme analizleriyle belirlemeden bir sonraki denemeye nasıl hazır olabilirsiniz ki? Ya da deneme sınavında yaşadığınız kaygının kaynağını bulmadan sonraki denemeye psikolojik olarak hazırlanmanız nasıl mümkün olabilir?
* GELİŞİM:
Yanlışlarımızın bir diğer getirisi ise gelişim sürecimize olan pozitif katkısıdır. Yeni bir beceri edinme sürecinizi düşünün. Hiç hata yapmadan öğrenme şansınız var mı? Aramızda çarpım tablosunu tek seferde öğrenebilen ya da hiç düşmeden bisiklete binmeyi öğrenen bir kişinin oluğunu düşünmüyorum.
Yanlışlarımızı fark edip üzerine çalıştıkça aslında büyümeye, gelişmeye ve ilerlemeye de başlarız. Ne yapmamız gerektiğini düşünürken aslında neyi yapmamamız gerektiğini de görür, bir sonraki denemede o davranıştan kaçınırız. Örneğin TYT denemelerine hep Matematikle başlıyor ve bu sebeple çok vakit kaybediyorsanız bunu sürekli olarak sürdürmek yerine bir sonraki sınavda Türkçe testiyle başlama olasılığını da değerlendirebilirsiniz.
* SÜRPRİZ SONUÇLAR:
Teknolojik gelişmeleri yakından takip edenleriniz bilir. Yapılan tüm keşifler, ortaya çıkan tüm icatlar hata yaptıkça ortaya çıkmıştır. Post-it kağıtlar, kalp pili, mikrodalga fırınlar hata sonucunda ortaya çıkmış icatlardan bazılarıdır. Yanılmanın getireceği sürpriz sonuçların neler olabileceğini tahmin bile edemezsiniz!
Sonuç olarak;
Yanlış yapmanın ya da süreçte başarısız olmanın doğal, sağlıklı bir süreç ve kabul edilebilir durumlar olduğunu bilin.
Yaşadığınız duyguları fark edip anlamaya çalışın. Korkabilir, endişe duyabilirsiniz arkadaşlar. Önemli olan bu korkuyu gizlemeden, kontrolünüz dâhilinde yaşamak.
Duygularınızı fark ettiniz, anlamaya da çabalıyorsunuz. Ancak yine de korkunuzun sizi kontrol altına aldığını hissediyorsanız davranışlarınızı listeleyin. Kaygınızın en yüksek seviyede olduğu anlarda neler yapıyorsunuz? Duygu ve düşüncelerimizin davranışlarımız üzerindeki etkisini hepimiz biliyoruz öyle değil mi?
Oluşturduğunuz listelerdeki davranışların işe yaramadığını görüyorsanız bunları işlevsel olan seçeneklerle değiştirmek için adım atın.
Kaygınızın sebeplerini tespit etmeye çalışın. Eğer ki aileniz, sosyal çevrenizin sizin üzerindeki etkisinin bu duruma sebep olduğunu düşünüyorsanız duygularınızı, düşüncelerinizi bu kişilere ifade edin. “Yıllardır bir şey değişmiyor ki hocam, benim söylememle değişir mi?” demeyin lütfen. Denize attığınız bir taşın yarattığı minik dalgaların gücünü küçümsemeyin.
Bu yazıyı sizinle birlikte okuyan ve sınava hazırlanan çok sayıda öğrenci var. Belki de birçoğunuz benzer duyguları paylaşıyorsunuz. Bu sebeple arkadaş çevrenizle yanlış yapmaya, başarısız olmaya ilişkin korkularınızı konuşun. Yalnız olmadığınızı hissedecek belki de muhtemel çıkış yollarını birlikte keşfedeceksiniz.
Son olarak bu korku ve kaygıların üstesinden gelme konusunda zorlandığınızı düşünüyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından destek almaktan lütfen geri durmayın.
Unutmayın;
“Hiç hata yapmayan insan hiçbir şey yapmayan insandır.” -Theodore Roosevelt
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın…
Klinik Psikolog İlkem İŞCAN
Konuyla ilgili daha fazla soru sormak için psikologlarımıza ve psikolojik danışmanlarımıza şimdi bağlanabilirsiniz.
3 yıl önce
Bu yazıda netlerini artırmak için deneme öncesinde, deneme anında ve deneme sonrasın...
3 yıl önce
Sınava hazırlanan biri nelere ağırlık vermelidir? Konu çalışmak, test çö...
3 yıl önce
Koçum Yanımda uygulamasının hayata geçmesiyle birlikte sizlerden sıklıkla gelen s...